- Ülke Adı: Bolivya Çokuluslu Devleti
- Başkent: Sucre
- Nüfusu: 10.078.238
- Yüz Ölçümü: 1.098.581 km2
- Komşuları: Bolivya’nın komşuları, Brezilya Paraguay, Arjantin ve Peru’dur.
- Konuşulan Dilleri: İspanyolca, Quechua, Aymara, Guarani ve diğer 33 yerel dil konuşulmaktadır.
- Telefon kodu: +591
- Başkan: Eva Morales
- Para Birimleri: Boliviano
Bolivya Kuruluş Yılı ve Geçmişi
Titikaka Gölü’nün kuzeyinde bulunan kalıntıların incelenmesi neticesinde Bolivya’nın ilk tarihi hakkında bilgilere ulaşılmıştır. Yapılan kazılarda M.Ö. 100 ile 600 yılları arasına ait olduğu düşünülen ileri bir medeniyetin kalıntıları bulunmuştur. Bu medeniyetin ülkenin yerlileri olan Aymarslar’ın ataları olduğu düşünülmektedir. Peru taraflarından gelen İnkalar, Aymarslar’ın bir kısmını yenerek ülkenin Altiplano bölgesine 15. yüzyılda yerleşmişlerdir. Aymarslar, İnkalar ile anlaşarak yakın dağlarda yaşamaya başladılar.
Francisco Pizarro komutasında ülkeye gelen İspanyollar 1531 yılında Bolivya’nın hepsini ele geçirdiler. İspanyollar ülkede bulunan zengin gümüş yataklarını keşfettiler. İspanyollar gümüşü çıkarmak için ülkenin yerlilerini ve Afrika’dan getirdikleri köleleri çalıştırdılar. 17. yüzyılda ülkenin Potosi şehri Latin Amerika’nın en büyük ve en kalabalık şehri idi. 17 ve 18. yüzyılda İspanyollar yerli halk üzerinde fazla baskı kurunca siyasi bazı isyanlar ortaya çıkmaya başladı. La Paz liderliğinde bir grup yerli halk 1780 yılında isyan etti fakat isyanları başarıya ulaşamadı.
Ülkedeki ilk bağımsızlık hareketi 1809 yılında başlatılmış ve bağımsızlık ilan edilmiştir. Bolivya’nın bağımsızlık ilanını kabul etmeyen İspanyollar ile halk arasında uzun yıllar süren savaş başladı. Bu savaş neticesinde 1825 yılında İspanya, Bolivya’nın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kalmıştır. Cumhuriyet idaresi kuran Bolivyalılar eski adı Chaguisaca olan şehri Sucre adıyla başkent yapmışlardı.
1883 yılında Peru ve Bolivya, Şili’ye karşı savaştı ve savaşı kaybeden Bolivya, Büyük Okyanus kıyılarını Şili’ye bırakmak zorunda kaldı. Diğer kaybettiği savaşlarda Acre bölgesini Brezilya’ya, Chaconun bölgesinin bir kısmını Paraguay’a bırakmak zorunda kaldı. İç karışıklıklar yaşanınca madenler devletleştirildi. Fakat durum istenildiği gibi gitmeyince 1966 yılında tekrar özel sektöre devredildi. 1974 yılında yapılan ekonomik ayarlamaları istemeyenler karışlıklar çıkardı. Karışıklıkta yüzlerce insan hayatını kaybedince, ordu 1976 yılında yönetime el koydu. Yaşanan karışıklıklardan sonra 1982 yılında Cumhurbaşkanlığına General Guido Vildoso’nun getirilmesi ile ortalık sakinleşmiştir.
Gezilecek Yerler/Tarihi ve Turistik Mekanlar
M.S. 100 ile 600’lü yıllar arasında yerleşimin olduğu ülkede tarihi, turistik ve doğal çok güzel mekanlar bulunmaktadır.
Salar de Uyuni Gölü
Dünyanın en büyük tuz gölleri arasında bulunan Salar de Uyuni Gölü tam olarak 10.582 kilometrekarelik bir alana sahiptir. Her yıl 25 bin ton tuzun çıkarıldığı göl deniz seviyesinden 3653 metre yüksekliktedir. Uyuni kentinde bulunan göl mükemmel görüntüsü ve Güney Amerika Flamingoları ile turistlerin dikkatini çekmektedir.
Tiwanaku
İnka medeniyetinden de öncesine dayanan antik bir kent olan Tiwanaku, çeşitli isimlerle anılmaktadır. Günümüzde nüfusu yaklaşık bin olan antik kentin deniz seviyesinden yüksekliği 4 bin metredir. Değerli kalıntıların bulunduğu bölge 2000 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır.
Cadılar Marketi
Ülkenin en turistik Pazar yerlerinden biri olan Cadılar Marketi, La Paz kentinde bulunmaktadır. Turistik pazarda değişik hastalıklara iyi gelen şifalı otlar, biblolar, hayvan iskeletleri ve çeşitli iksirlerle kurutulmuş kurbağalar satılmaktadır.
Cristo de la Condordia
Pedro Tepesine yerleştirilmiş olan devasa büyüklükteki Hz. İsa heykeli olan Cristo de la Concordia ülkenin en büyük merkezlerinden olan Cochabamba’ya hâkim bir konumdadır. Dünyanın en büyük Hz. İsa heykeli unvanını taşıyan Cristo de la Concordia’nın yüksekliği 40 metredir. Ünlü mimarlar tarafından tasarlanmış olan heykelin yapımına 1987 yılında başlanmış, 1994 yılında bitirilmiştir.
Valle de la Luna
Valle de la Luna, La Paz kentine yaklaşık olarak 10 kilometre mesafedeki bir vadidir. Ünü dünyaya yayılmış olan vadisinin adının anlamı Ay Vadisi’dir. Vadideki kule şeklindeki yapılar kilden değil de kayadan meydana gelmektedir. Bu durum vadiyi benzerlerinden ayırmaktadır. Seyredenlerde farklı bir etki meydana getiren yamaçlar açık bej, açık kahverengi ve kırmızı tonlarındadır. Vadi özellikle dağcıların uğrak yerlerinden biridir.
Plaza Murillo
Plaza Murillo, La Paz kentinin en merkezi bölgesi olup bölgede cumhurbaşkanlığı sarayı, yerel yönetim binaları, Bolivya Ulusal Kongresi, La Paz Katedrali gibi çok değerli yapı bulunmaktadır. Plaza Mayor veya Plaza Armas gibi isimlerle anılan meydan, 1558 yılında tasarlanmıştır. Ülkenin en gözde gezi ve dinlenme alanlarından biri olan meydanda düzenlenmiş yeşil alanlar, yürüyüş yolları, restoranlar ve kafeler bulunmaktadır.
Coca Müzesi
La Paz Uluslararası Coca Araştırma Enstitüsü tarafından finanse edilen tarihi müzede, ülkenin And Bölgesinde yetişen koka bitkisi hakkında çeşitli bilgiler bulunmaktadır. Koka bitkisi kokain uyuşturucusunu ham maddesini oluşturmaktadır.
Basilica of Our Lady of Copacabana
İspanyol sömürgesi döneminden kalmış olan türbe Copacobana kasabasında yer almaktadır. 16.yüzyıldan kaldığı biline Basilica of Our Lady of Copacabana İspanyol Colonial Moorish mimari tarzı ile yapılmıştır. Ülkenin koruyucusu olduğuna inanılan bu Roma Katolik Kilisesi 1576 yılında tamamlanmıştır.
Amboro Ulusal Parkı
177 memeli türüne, 912 kuş çeşidine, pumalara ve ayılara ev sahipliği yapan Amboro Ulusal Parkı toplam 4425 kilometrelik bir alana kurulmuştur. Ülkenin en büyük koruma alanı olan park, 1984 yılında ulusal park ilan edilmiştir. Botanik zenginliği bakımından dünyanın en zengin ulusal parkı olan Amboro’da toplam 3 binin üzerinde bitki bulunmaktadır.
Sucre Katedrali
Ülkenin başkentinde bulunan katedral Sucre Metropolitan Katedrali olarak da bilinmektedir. Roma Katolik kilisesi olan manevi yapının yapımına 1559 yılında başlanmış 1712 yılında bitirilmiştir. Kahverengi ve beyaz renkleriyle dikkatleri çeken katedral aynı zamanda kentin başpiskoposluğu olarak hizmet vermektedir.
Mutfağı ve Yemek Kültürü
Güney Amerika kıtasının en yoksul ülkelerinden biri olan Bolivya’da ete dayalı mutfak kültürü hakimdir. Ana yemeklerin malzemeleri arasında kırmızı et, tavuk eti veya balık bulunmaktadır. Yaygın olarak yemeklerde kullanılan kırmızı et, dana etidir. Domuz etinin yemeklerde kullanımına nadiren rastlanır. Şehirde genellikle dana eti kullanılırken kırsal kesimlerde tavşan veya kobay daha fazla kullanılmaktadır.
Patatesin yoğunluklu olarak kullanıldığı Bolivya, mutfağını kısaca et ve patates olarak nitelendirebilir. Patates değişik şekillerde yapılmaktadır. Etin yanına garnitür olarak kullanılan patates, yumurtalı, sebzeli veya siyah fasulyeli yapılmaktadır. Baharatın bolca kullanıldığı Bolivya mutfağında Meksikalıların acılı soslarına benzeyen Ilajhua adı verilen çeşnili bir sosları vardır. Ilajhua yemek eşliğinde yenir ve çok lezzetlidir.
Hızlı yemek için kızarmış tavuk kullanılmaktadır. Her yerde bulunabilen kızartılmış tavuk kokusu Bolivya sokaklarını kaplamıştır. Bolivyalılar sabah kahvaltısını çok güçlü yapıp öğlen yemeğinde ağır yemekler tüketmektedirler. Fakat akşam yemeklerini olabildiğince hafif yemeklerden tercih etmektedirler. Öğlen yemeklerini aileler mümkün olduğunca birlikte yemeye özen gösterirler. Dünya mutfakları arasında en iyi korunan mutfaklardan biri olan Bolivya mutfağında çok çeşitli yemekler bulunmaktadır.
İri parçalı etlerin ızgarada domates sosu, soğan, patatesle birlikte pişirilmesiyle yapılan Pigue a lo macho, şnitzel tarzı biftek türünün pilav ve patatesle servis edilen Silpancho oldukça lezzetlidir. Patates ve baharatlı mısır sosuyla servis edilen bir tür et şiş olan Anticucho, bir tür kızarmış sosis olan Salchipapa, fırınlanmış et ve patatesten yapılıp özel sosu ile ikram edilen Saltena ülkenin en gözde yemekleridir. Yemeklerde mayalanmış mısırdan yapılan geleneksel chicha adı verilen içecek tüketilmektedir.