- Ülke Adı: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
- Başkent: Lefkoşa
- Nüfusu: 294.906
- Yüz Ölçümü: 3.355 km2
- Komşuları: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin komşuları, Akdeniz ve Türkiye’dir.
- Konuşulan Dilleri: Türkçe
- Telefon kodu: +90 392
- Başkan: Mustafa Akıncı
- Para Birimleri: Türk Lirası
Kuzey Kıbrıs Kuruluş Yılı ve Geçmişi
Kıbrıs’ta hayatın milattan önce 10 bin yılında başladığı tahmin edilmektedir. Yapılan arkeolojik kazılar bölgedeki ilk yerleşimcilerin yaptıkları bazı yapılara rastlanmıştır. Milattan önce 9000 yılına ait olduğu görülen bu eserlerin Cilalı Taş Devri’nde alana yerleştirildiği anlaşılmıştır. Bazı tarihi yerleşim yerlerindeki eserlerin benzerlik göstermesinden dolayı adaya ilk gelen yerleşimcilerin Anadolu’dan gelme olduğunu düşündürtmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu 1571 yılında Kıbrıs’ı fethetmiştir. Yeniçerilerin topraklara yerleşmesi Antik Çağ’dan itibaren ki ilk kayda değer nüfus değişimi olmuştur. Feodal sistemin bulunduğu adaya Osmanlı İmparatorluğu millet sistemini getirmiştir. Aynı zamanda Rumların başı olarak Kıbrıs Kilisesi tayin edilmiştir. Bu durum Kıbrıs Kilisesi’nin Roma Katolik Kilisesi’nin baskısından kurtulmasını sağlamıştır. Abdülhamid zamanında Kıbrıs, Ruslara karşı yardım vaadinde bulunan Birleşik Krallığa yıllık 92 bin altın karşılığında kiralanmıştır. Kıbrıs’ı Birleşik Krallığı’n Komiser diye adlandırdıkları yüksek rütbeli idarecileri yönetmiştir. 1914 yılında patlak veren I. Dünya Savaşı sırasında Birleşik Krallık adayı işgal etti. Lozan Barış Antlaşması ile Birleşik Krallığı’n adadaki işgali resmen kabul edilmiş oldu. 1925 yılında ise ada Kıbrıs Kraliyet Kolonisi olarak ilan edilerek ilk Türkiye Cumhuriyeti konsolosu atanmıştır.
1931 yılında adadaki Rumlar, Birleşik Krallık yönetimine karşı ayaklandı. Ayaklanmaların olması İngilizlerin adadaki yönetim politikasını sertleştirmesine neden oldu. Artık ülkede Türk ve Rum tarihi okutulmayacak, iki ülkenin bayrakları kullanılmayacak, ülkelerin ulusal kahramanlarını resimleri sergilenmeyecektir.
1950 yılında Kıbrıs Türk toplumunu boykot etmek için Doğu Ortodoks Kilisesi bir referandum düzenledi. Katılanların yüzde 90’nı adanın Yunanistan’a bağlanması yönünde oy kullanmıştır. Sonraki 5 yıl içinde Kıbrıs Rumlarının kuruduğu EOKA, İngilizleri adadan çıkarmak için silahlı eylemlere başladı. Süreçte Türkler de silahlanmaya başladı. Birleşik Krallık ülkenin tümünü elinde tutmakta zorlanmıştır. Birleşik Krallığa karşı başlayan eylemler zamanla Türkler ve Rumlar arasındaki silahlı çatışmalara dönüşmeye başladı.
1960 yılında ada Kıbrıs Cumhuriyeti adı ile bağımsızlığını kazanmıştı. Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Rumlar ve Türkler arasındaki ortaklık iç çatışmalarla bozulmuştur. 1974 yılında Yunan cuntası ülkede darbe yaptırdı. Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından İkinci Barış Harekâtı gerçekleşmiş oldu. Bu harekattan sonra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ülkeye gelerek toplumlar arasında ikili görüşmeler yapılmasını istemiştir. Yapılan ikili görüşmeler neticesinde nüfus mübadelesi yapılarak Rumlar adanın güneyine, Türkler ise kuzeyine yerleşmiştir.
13 Şubat 1975 yılında federal bir Kıbrıs Türk Devleti meydana getirmek için Doktor Fazıl Küçük tarafından Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin ilanı gerçekleştirildi. KKTC’nin ilanı ise 15 Kasım 1983 yılında gerçekleşmiştir. Ülkeyi ilk olarak Pakistan, Bangladeş ve Türkiye tanımıştır. Diğer ülkeler ise daha sonraki yıllarda tanımayı gerçekleştirmiştir. KKTC’nin kuruluş bildirgesini cumhurbaşkanı Rauf Denktaş okumuştur.
Gezilecek Yerler/Tarihi ve Turistik Mekanlar
Dünya genelinde Casinoları ile meşhur olmuş olan KKTC’de gezilecek ve görülecek çok sayıda mekân bulunmaktadır. Kıbrıs uçak bileti alıp eğlenmek için gidenler için Casinolar varken yeni yerler görmek ve keşfetmek isteyenler için aşağıdaki yerler oldukça idealdir.
Surlariçi
Lefkoşa’nın ilk yerleşim yeri çember şeklindeki surlar içine alınmıştır. Dünyanın bölünmüş son başkenti olan Lefkoşa’da bulunan Surlariçi’de çok sayıda tarihi yapı bulunmaktadır. Surlariçi’nin daracık sokakları başkentin canlı havasını yansıtmaktadır.
Büyükhan
Başkentin Sulariçi bölümünde bulunan ve içinde hediyelik eşya dükkanları, kafelerin bulunduğu Büyükhan, kentin en canlı ve mistik yeridir. Festivalin de yapıldığı Büyükhan, tarihte yolculuk yapmak isteyenler için oldukça ideal bir yerdir.
Selimiye Camii
Luzinyanlılar tarafından yapılmış olan Selimiye Camii ilk dönemlerde St. Sophia Katedrali olarak kullanılmıştır. Sulariçi’nde yer alan cami görkemli yapısıyla oldukça dikkat çekicidir.
Barbarlık Müzesi
Rumlar 1960 yılında saldırılarını artırmıştı. Kanlı Noel olarak isimlendirilmiş gecede Binbaşı Nihat İlhan’ın karısı ve çocukları evlerine yapılan baskın sırasında hunharca katledilmiştir. Nihat İlhan’ın evi hiçbir şeye dokunulmadan müzeye çevrilmiştir. Günümüzde o tarihlerde yaşananları en canlı haliyle gözler önüne seren Barbarlık Müzesi’nde küvetteki kan lekeleri, duvarlardaki kurşun izleri olduğu gibi durmaktadır.
St. Hilarion Kalesi
Girne’de bulunan St. Hilarion Kalesi, Yeni Lüzinyalılar’dan kalmadır. Kıbrıs’ın 3 kalesinden en güzeli olan kaleden Girne şehri harika bir şekilde izlenmektedir. Rivayetlere göre masallardaki gibi mistik bir yapısı olan kaleden Walt Disney ve Umberto Eco’nun çizimlerinde esinlendiği ifade edilmektedir.
Bellapais Manastırı
Lüzinyalılar tarafından yapılan Bellapais Manastırı, Girne’nin doğusundaki Beşparmak dağlarının yamacında yer almaktadır. Çok şirin bir İngiliz mahallesini andırmaktadır. Manastırda bazı zamanlar klasik müzik konserleri verilmektedir.
Girne Kalesi
Adanın ticaretinin merkezi noktasında olduğundan dolayı savaşlara ve korsan saldırılarına maruz kalmıştır. Saldırılara karşı daha güçlü mukavemet edebilmesi için bazı eklemeler ve güçlendirmeler yapılarak günümüzdeki büyük halini almıştır. Kale büyüktür ve içinde çok değerli eseleri saklamaktadır. Bundan dolayı gezmek için bir tam gün ayırmak gerekecektir. Kale içinde Kıbrıs Kralı Jhon D’İbelin tarafından inşa ettirilmiş olan Lüzinyan Kulesi, 12. yüzyıl Bizans yapısı olan St. George Kilisesi, Lüzinyanlar ve Kral I. Peter döneminde bir çok işkenceye sahne olmuş olan Zindanlar, Venedik dönemi mimarisini yansıtan Venedik Kulesi bulunmaktadır. Girne kalesini gezip görmek için Kıbrıs uçak bileti fiyatlarına sitemizden bakabilir, fiyatları karşılaştırabilir, en ucuz uçk bileti alabilirsiniz.
Batık Gemi Müzesi
Girne Kalesi içinde bulunan Batık Gemi Müzesi, günümüze kadar ele geçirilen gemi batıkları arasındaki en eski olandır. İskender’in ölümünden sonra kurulan Helenistik Krallık donanmasına ait olan gemi Akdeniz’de 1965 yılında bulunmuştur. Pennsylvania Üniversitesi tarafından çıkarılan gemiyi Girne kıyısından 1,5 kilometre açıkta ve suyun 24 metre derinliğinde bir sünger avcısı fark etmiştir.
Karaoğlanoğlu Müzesi ve Şehitliği
Binbaşı İbrahim Karaoğlanoğlu ve Yüzbaşı Fehmi Ercan, 1974 Barış Harekâtı çıkarmasının ilk günlerinde karargâh olarak kullandıkları evin önünde roket atarla vurulmuşlardır. İki şehidin kapısında vurulduğu ev günümüzde müze ve şehitlik olarak hizmet vermektedir. Müzede barış harekâtını anlatan sunum, harekattan kalma malzemeler bulunurken şehitlikte mezarlar vardır. Rumların kullandığı savaş araçlarının sergilendiği açık hava müzesi de şehitlik ve müzenin sınırları içinde sergilenmektedir.
Yukarıdaki mekanların dışında Girne Yat Limanı, Mavi Köşk, Aziz Mamas Kilisesi, Güzelyurt Doğa ve Arkeoloji Müzesi, Mağusa Kapalı Çarşı, Namık Kemal Meydanı, Lala Mustafa Paşa Camii, St. Barnabas Manastırı, Salamis Harabeleri, Apostolos Andreas Manastırı görülmesi gereken diğer yerlerdir.
Mutfağı ve Yemek Kültürü
Kıbrıs tarihi boyunca farklı milletlerle etkileşim altına girmiştir. Fakat ülke mutfağındaki en büyük tesir Yunan ve Türk lezzetleridir. Kıbırs uçak bileti alarak insanlar farklı mutfak kültürlerini görmek ve tatmak için gelirler. Doğu ve Batının sentezi olan Kıbrıs mutfağında sabah kahvaltılarında yoğurt ve bal karışımının yanı sıra yerel meyveler tüketilmektedir. Yoğurt bal karışımı ve yerel meyvelerin yanında kahvaltı sofrasında reçel, börek, yumurta, peynir ve kahve bulunur. Öğle yemeklerinde ana yemek, salata, ekmek muhakkak bulunur. Bazen çorbanın da olduğu öğlen yemeğinde ana yemekten sonra macun adı verilen tatlı ve meyveler yenilip üzerine Türk kahvesi içilmektedir.
Akşam yemeklerinde ana yemekten önce yaklaşık olarak 20 kadar çeşidin bulunduğu ordövr tabağı ikram edilmektedir. Yirmi çeşit içinde taze badem içi, yoğurt, cacık, pastırma, zeytin ve salata çeşitleri bulunur. Meze çeşitlerinin ardından ülkede fazlaca beğenilen sıcak yemekler gelir. Beğenilen sıcak yemekler arasında, köfte, şiş kebap, ızgara hellim, bumbar, kabak çiçeği dolması, şeftali kebabı, pirzola ızgara, küp kebabı, kolokas, börek ve molohiya bulunmaktadır. Kıbrıs mutfağında kırmızı et, deniz ürünleri, sebze ve meyvenin taze olanları tercih edilmektedir. Ülkede bütün meyvelerin macunu yapılmaktadır. Yıkanıp acısı yok olana kadar kireçte bekletilen meyveler daha sonra yoğun şekerli şerbette pişirilip bekletilir. Pişirilen meyvelerin bazıları konserve olarak saklanırken bazıları taze olarak tüketilir. Hafifi şekerli olan macunlar sıcak aylarda buz üzerinde servis edilmektedir. Ülkede en çok tüketilenler ceviz, kabak, karpuz, turunç, hurma ve patlıcan macunlarıdır.